Sorbonne Bildirgesi (1998)
Fransa, Almanya, İtalya ve Birleşik Krallık adına 4 Bakan tarafından
deklare edilmiştir.
Avrupa süreci, yakın zamanda ileriye dönük son derece önemli adımlar atmış
bulunmaktadır. Ancak, Avrupa'nın yalnızca Euro, banka ve ekonomi Avrupa'sı
olmakla kalmayıp bilgi Avrupa'sı olması gerektiği de unutulmamalıdır.
Kıtamızın entelektüel, kültürel, sosyal ve teknik boyutlarını güçlendirmeli
ve bilgi Avrupa'sını bu boyutlar üzerine inşa etmeliyiz. Bu boyutlar,
gelişimlerinde de büyük rol oynayan üniversiteler tarafından
şekillendirilmektedir.
Üniversiteler, yaklaşık 750 yıl önce Avrupa'da doğmuştur. Bu Bildiriyi
hazırlayan dört ülke, bugün Paris Üniversitesi'nin yaptığı gibi, kuruluş
yıldönümlerini kutlayan en eski üniversitelere sahip olmakla övünmektedir.
O tarihlerde öğrenciler ve akademisyenler kıta içinde serbestçe
dolaşabilmekte ve bilgiyi hızla yayabilmekteydiler. Ne var ki bugün,
öğrencilerimizin birçoğu ulusal sınırlar dışında öğrenim görmenin
yararlarından faydalanamadan mezun olmaktadır.
Biz, eğitim ve çalışma koşullarında önemli bir değişiklik dönemine; yani
hayat boyu öğrenmenin belirgin bir yükümlülük haline gelmesiyle, mesleki
kariyer ile ilgili derslerde çeşitliliğin oluşturulmasına öncülük
etmekteyiz. Öğrencilerimize ve daha geniş olarak düşünüldüğünde
toplumumuza, en iyi oldukları alanı bulmalarını sağlamak için en iyi
fırsatların sunulduğu bir yükseköğretim sistemi sağlamakla yükümlüyüz.
Yükseköğretimde, farklılıkların saygı gördüğü açık bir Avrupa fikri birçok
olumlu düşünceyi de beraberinde getirirken, öğrenim ve öğretimde
hareketliliği ve iş birliğini arttıracak bir çerçeve geliştirilmesi ve bu
konudaki engellerin ortadan kaldırılması sürekli bir çabayı da zorunlu
kılmaktadır.
Sistemlerimizin uluslararası tanınırlığı ve öğrenci çekme potansiyeli,
içeride ve dışarıda kolay anlaşılabilir olmasıyla doğrudan alakalıdır.
Uluslararası karşılaştırılabilirlik ve denklik için, lisans ve yüksek
lisans olmak üzere iki temel aşamaya dayanan bir sistemin kabul edilmesi
gerektiği kanısı giderek yaygınlaşmaktadır.
Bu sistemdeki özgünlük ve esneklik büyük ölçüde (Avrupa Kredi Transfer
Sistemi'nde de olduğu gibi) kredi ve sömestr sistemlerinin kullanılması
yoluyla sağlanacaktır. Böylelikle, eğitimlerine değişik Avrupa
üniversitelerinde başlamayı veya devam etmeyi tercih eden ve hayatlarının
herhangi bir döneminde derece kazanmak isteyen kişilerin, aldıkları
kredilerin onaylanmasına imkân sağlayacaktır. Öğrenciler, farklı
altyapılara sahip olsalar bile mesleki yaşamlarının herhangi bir döneminde
akademik dünyaya adım atabilmelidirler.
Lisans öğrencileri, çok-disiplinli çalışmalar yürütme, yabancı dil
yeteneğini geliştirme ve yeni bilgi teknolojilerini kullanma ile ilgili
fırsatlar içeren çok yönlü programlara girme şansına sahip olmalıdır.
Birinci aşama sonunda elde edilen derecenin (lisans) uygun bir kalifikasyon
düzeyi olarak uluslararası tanınması, yükseköğretim ile ilgili
tasarılarımızın herkesçe anlaşılır olması yolunda sarf ettiğimiz çabaların
başarıya ulaşması açısından önem taşımaktadır.
Lisans sonrası dönemde ise, daha kısa olan yüksek lisans ile daha uzun olan
doktora dereceleri arasında bir tercih yapılabilmeli ve iki program
arasında geçiş yapmak mümkün olmalıdır. Her iki lisans sonrası derece
içinde, araştırma yapmanın ve bağımsız çalışmanın önemi vurgulanmalıdır.
Öğrenciler hem lisans hem lisans sonrası dönemde en azından bir
sömestrlerini kendi ülkeleri dışındaki bir okulda geçirmeleri konusunda
teşvik edilmelidirler. Aynı zamanda daha fazla öğretim ve araştırma elemanı
kendi ülkelerinden başka bir Avrupa ülkesinde çalışma yapmalıdır.
Öğrencilerin ve öğretim elemanlarının hareketliliği konusunda Avrupa
Birliği'nin giderek artan desteğinden tam olarak faydalanılmalıdır.
Avrupa dışındakiler de dahil olmak üzere pek çok ülke böyle bir değişimi
teşvik etme gerekliliğinin bilincine varmıştır. Avrupa Rektörler
Konferansları, rektörler ve ilgili ülkelerdeki uzmanlar ve akademisyenler
bu doğrultularda düşünmeye başlamışlardır.
Avrupa akademik alanında yükseköğretim kalifikasyonlarının tanınmasına
ilişkin Konvansiyon geçtiğimiz yıl Lizbon'da kabul edilmiştir. Konvansiyon,
bazı temel gereksinimleri belirlemiş, ve ülkelerin bireysel olarak daha
yapıcı planlar ortaya koyabileceğini vurgulamıştır. Ülkeler bu sonuçlar
ışığında kendi planlarını oluşturabilir ve ilerleme kaydedebilirler.
Profesyonel amaçlar ışığında yükseköğrenim derecelerinin karşılıklı
tanınması için Avrupa Birliği'nin ilgili direktifleri ile ortak bir zemin
oluşturulmuştur.
Hükümetlerimiz, edinilen bilgilerin geçerli kılınması ve derecelerin
karşılıklı olarak tanınması için gerekli uygulamaları teşvik ederek bu
amaçların gerçekleşmesinde önemli rol oynamaya devam etmektedir. Bunun
üniversitelerarası anlaşmaları daha da arttırmasını umuyoruz. Derece ve
kademe çerçevelerimizin bütünüyle uyumlu hale getirilmesi için, mevcut
tecrübelerin güçlendirilmesi, ortak diplomalar, pilot girişimler ve tüm
ilgili taraflarla diyalog kurulması gerekmektedir.
Biz istihdam edilebilirliğin yanı sıra dış tanınmayı geliştirmeyi ve
öğrenci hareketliliğini kolaylaştırmayı amaçlayan ortak referans çerçeve
teşvik etmeyi üstlenmekteyiz. Bugün Sorbonne'da, Paris Üniversitesinin
yıldönümü bize Avrupa'nın, öğrencilerin ve genel olarak vatandaşların
çıkarları doğrultusunda, ulusal kimliklerin ve ortak çıkarların etkileşim
halinde olduğu ve birbirini güçlendirdiği bir Avrupa Yükseköğretim Alanı
yaratma gayretlerine katılmak için mükemmel bir fırsat sunuyor. Birliğin
üye ülkelerini ve diğer Avrupa ülkelerini bu amaç için bize katılmaya,
Avrupa Üniversitelerini vatandaşları için sürekli gelişen ve güncellenen
bir eğitim yolunda Avrupa'nın dünyadaki yerini güçlendirmeye çağırıyoruz.
Sorbonne Bildirgesi için tıklayınız.